Sonuç Alın.

MentalPress 30

Sizden istenen sonuçların ne olduğunu bilmiyorsanız, hiçbir şansınız yoktur.

Her zaman şirketinizin amaçlarına odaklanmış olun, sonra günlük olarak elde etmeniz gereken sonuçları tespit etmek için hedefiniz doğrultusunda çalışın.

Çalışmanın püf noktası budur. Her işin işverenler ve onların müşterileri açısın­dan değeri olan bir son ürünü olmalı­dır. Para kazanılmasına yardımı olma­dığı sürece emek harcamanın bir anla­mı yoktur. Şirketinize yararı dokunan hiçbir şey olmadığı takdirde, fiziksel, duygusal ve entelektüel enerjinizi har­camak boşuna olacaktır. O yararlı sonuç bir satış, bir sorunun halledilmesi, olumlu bir müşteri deneyimi, son teslim tarihinin karşılanması veya gerçekleştirilen bir finansal hedef olabilir. Her çalışan kendisinden beklenen sonuçlar ve bu sonuçların şirketin toplam performansına nasıl katkıda bulunduğu konusunda net olmalıdır.

Bu, "Ne için buradayım?" sorusuna etkili bir yanıt anlamına gelir. Yanıt, "Patronumu memnun etmek için buradayım" ya da "Para kazanmak için buradayım" değildir. Ne de "Yapmam söy­lenen görevleri yerine getirmek için buradayım" demek, bir ya­nıttır. Yanıt şudur: "Ben şirketin amaçlarıyla bağlantılı sonuçları sağlamak üzere buradayım." Her çalışan bu bağlantı konusunu net bir biçimde anlamalıdır.

Pek çok kuruluş görev güdümlüdür. Odak, görevin neyi ger­çekleştirmesi gerektiğinden çok görev üzerinedir. Görevler atan­mış faaliyetler, yönlendirilmiş hareketler ve talimatlarla aynıdır. Buna bir örnek, hizmet edilmeyi bekleyen bir müşteriyle ilgilen­mek yerine malları raflara istiflemektir. Böyle durumlarda çalışanlar ve patronları nihai hedefi—müşteri için olağanüstü olum­lu bir deneyim yaratarak satışları azamiye çıkarmak—gözden kaçırırlar. Bir müşteriyi bekletmek nihai hedefe yardımcı olmaz.

İnsanlar kendilerinden beklenen sonuçlar ve bu sonuçların şirketin amaçlarıyla bağlantısı hakkında net oldukları zaman günlük görevlerini buna göre belirleme becerisini gösterecekler­dir. Buna yetkilendirme denir. Yetkilendirmenin olmadığı yerde "emir ve kontrol" vardır ve insanların yaptığı bütün iş, patronla­rının onlara yapmalarını söylediği iştir.

Başarılı insanlar son derece sonuç odaklıdır. İşi iyi "okurlar" ve eğer kuruluş, ulaşılacak amaçları belirlemekte başarısız olacak kadar düzensizse, kendi hedeflerini bile yaratırlar. Bu nedenle aranan insanlar neyin başarılması gerektiğini, aynı zamanda da bunun nasıl yapılacağını net bir biçimde görebilenlerdir. Görev "nasıl" bölümüdür. "Ne" bölümü esasen kurumsal bir amaçla bağlantılı bireysel bir sonuçtur.

Sonuç odaklı olmanın avantajı, anlamlı sonuçlar elde etme­nizin görev odaklı olmaya göre daha muhtemel olmasıdır. İş görüşmesinde "Son birkaç yıl içinde neler yaptınız?" sorusu so­rulduğunda "Düzenli bir biçimde yüzde 93'lük müşteri mem­nuniyeti sağlayarak satışlardaki artışa katkıda bulundum" demek, "Günde 80 çağrıyı yanıtladım" demekten çok daha iyidir.

Her kuruluş amaçlara bağlı sonuçlar elde eden insanlar isteye­cektir. Bütün yapmanız gereken onları (hem de kendinizi) harika sonuçlar sağladığınıza ikna etmektir.

Uygulamalar:

"İşimde şunu yapıyorum" demekten vazgeçin ve onun yerine "İşimde günden güne başardığım şey şu" deyin.

İşi bir görev olarak görmeyi bırakın, onun yerine onu elde edilmesi gereken bir dizi önemli sonuç olarak görün. Bu sonuçları ölçmek için kendi nitel ve nicel ölçülerinizi yaratın.

Gerçekleştirmeniz   gereken   amaçların   kurumsal   amaçlarla bağlantısı hakkında zihninizde net bir bağ kurun.