İşte Uygun Olmayan Giysiler Giymek

MentalPress 30

Bir kokteylde havayı yumuşatmak isterseniz, insanlara işe gi­derken hangi giysileri giymenin uygun olduğunu düşündük­lerini sorun. Tartışma belki bir saat sürer. Hepimizin işe giderken nasıl giyinilmesi gerektiği konusunda bir fikri vardır.

Kimileri kimsenin ne giydiğinize karışmaması gerektiğini sa­vunur; giysiler bir tür bireysel ifade ve bireysel haktır. Kimileri kravat ve elbiseleri aptalca bulup keten pantolon ve tişörtün uy­gun olacağını düşünür. Öte yandan bazıları ise uygun giysinin ne olduğundan emin değildir, ancak neyin uygun olmadığını görür görmez fark edecektir.

Yıllar önce "serbest cuma" temasının moda olduğunu hatırlı­yorum. Röportaj yaptığım bir patron bana kendisine sürekli "ser­best" kıyafetin ne olduğunun sorulduğunu söylemişti. Bunu tam olarak nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Bazı çalışanlar işe disko­ya gider gibi giyinerek gelmeye başlamışlardı. Hayal kırıklığına uğrayan patron dergileri karıştırmış, "serbest cuma" için uygun ol­duğunu düşündüğü kıyafetleri giyen modellerin fotoğraflarını kes­miş ve bunları çalışanların mantar panosuna yapıştırmıştı.

Onun aksine bazı patronlar serbest giysileri tanımlamak için inisiyatif kullanmazlar; bu nedenle bankalardan yönetim kurulu odalarına kadar birçok yerde yırtık kotlar ve süper miniler göre­bilirsiniz. Pek çok şirket, çalışanların işe gelirken giymeyi tercih ettiği giysiler karşısında öylesine dehşete düşüyor ki, kıyafet kurallarını yeniden belirliyor.

Patronunuzun kesin kıyafet kuralları koymamasının, giydik­lerinize kızmadığı anlamına gelmediğini bilmek önemlidir. Pat­ron, iş arkadaşlarınızı ve müşterileri rahatsız etmeyecek, kendisi­ni de utandırmayacak bir imaja sahip olmamızı mutlaka önemser. Uygunsuz giyinmeniz patronunuzu rahatsız eder. Çimen yeşili da­racık mini eteğiniz ve salaş pantolonunuz her defasında onun gö­züne takılır. Bir patronun kötü giyinmiş bir çalışanı önemli müş­terilerle toplantıya göndermek ya da onun şirketi temsil etmesini sağlamak isteyeceğini düşünüyor musunuz? Mecbur kalmadıkça bunu asla yapmaz.

İşyerindeki kıyafet kuralları konusunda aynı fikirde olmayabilirsiniz. Bunlar size fazla katı gelebilir. Ama kural gerekir. İşten sonra kolsuz gömleğinizi ve şortunuzu giyebilirsiniz. Salaş ve kendiniz gibi olabilirsiniz. Şirkette bulunduğunuz süre içindeyse şu kurallara uymanız yerinde olur:

Aşırı serbest giyinmeyin.

İşyerinde serbest kıyafet günleri ol­sa bile, fazla salaş ya da fazla rahat (pijamayı andıran) giysi­ler giymeniz patrona, "işe hazırım" izlenimini vermenizi sağ­lamaz. Uyurken ya da evde arkadaşlarınızla eski filmleri iz­lerken giydiğiniz giysiler işyerine uygun değildir.

Diskoya gider gibi giyinmeyin.

Çok dar giysiler, hatları belli eden gömlek, etek ya da pantolonlar, bara giderken giyebile­ceğiniz türden şeyler iş için uygun değildir. Parlayan, ışıltılı ya da fosforlu giysiler giymemeniz de yerinde olur,

İç çamaşırınızı ve sutyeninizi belli edecek giysiler giymeyin.

Pantolonunuzun belinden boxser'ınızın görünmemesine dikkat edin; sadece atlet de giymeyin. Bir boy aynasında ve uygun ışığın altında kendinizi inceleyin; böylece işe giderken uygun olmayan unsurlara sahip olup olmadığınızı fark edebilirsiniz.

Reklam yapmayın.

Günümüzde üzerinde "Ben her zaman haklıyım" dan "Prenses" e kadar bir sürü şeyin yazılı olduğu tişörtler giymek moda. Patron, herkesin bir bayan çalışanın göğsüne bakıp tişörtündeki yazıyı okumaya çalışmasından (bu bir cinsel taciz davası konusudur) rahatsızlık duyabilir. Üze­rinde çeşitli ifadeler yazılı tişörtler giyen erkek çalışanlar, bir partiye gidiyormuş izlenimi uyandırabilirler. Üzerinde bar, eğlence yeri ya da siyasi adayların reklamlarının olduğu ti­şörtler de giymemeniz gerekir.

Kendinizi fazla açık etmeyin.

Göbeği açıkta bırakan gömlekle­rin moda olması, tenin görünmesinden hoşlanmayan patronları iyice rahatsız etti. Ayaktayken pantolonunuzun beliyle aynı hi­zada olan gömleğiniz oturduğunuzda ya da eğilip kalkarken bir karış yukarı çıkar. Gömleğinizi ya pantolonunuzun içine sokun ya da oturduğunuzda ve eğilip kalkarken göbeğinizi ve belinizi kapatacak kadar uzun olduğundan emin olun. Kadınlar İçin aynı zamanda yakası ve kollan çok açık gömlekler giymemek de önemlidir. Spagetti askılı bluzlar, çok kısa etek ve elbiseler giy­meyin. Şort, ne erkekler ne de kadınlar için uygundur.

Dövmelerinizi kapatın.

Eğer bir dövme salonunda çalışıyor­sanız bu kural geçerli değildir. Dövme ve piercing'lerin ters karşılanmadığı başka İş ortamları da vardır belki. Emin değil­seniz patronunuza ve onun patronuna balan. Eğer her yerleri dövme ve piercing'le kaplıysa, siz de bildiğinizi okuyun. An­cak öyle değilse: Dövmelerinizi kapatın ve piercing'lerinİzi sınırlayın. 500 okuyucu arasında yapılan anketi so­nucunda yöneticilerin % 42'sinin, birini dövmelerine ve piercing'lerine bakarak olumsuz değerlendireceğini söylediği' or­taya çıkmıştır. Bir yönetici şunları söylemiştir: "Şirketle bir­likte dağ gezisine gittiğimiz güne kadar dövmelerimi kimseye göstermemiştim. O gün şort ve atlet giyince dövmelerimi gör­düler. O günden sonra beni bilerek gezilerin dışında tutmaya başladılar. Artık antrenör olarak çalışmama da izin vermediler; oysa yeni buldukları kişinin sertifikası yoktu."

Önemli bir basan kuralı; Görünür yerlerdeki dövmelerinizi giysilerle ya da makyajla kapatın. Piercing'lerinizi de işyerin­de her kulakta bir küpeyle sınırlayın.

Kafanızı kullanın.

Saç modası sürekli değişir. Bu hafta moda olan bir şey gelecek hafta moda olmayabilir. Değişmeyen tek şey, işyerinde saçınıza dikkat edildiğidir. Saçlar fazla dikkat çekici olmamalı, iddialı renklere boyanmamalıdır. Kirli, dağınık görünmemelidir. Kleopatra'yı canlandıran Liz Tay­lor'un farklı saç modeli, işyeri için uygun değildir. Erkekler de Miami Vice görüntüsünden kaçınmalı ve her gün tıraş ol­malıdır.

Kokulara dikkat edin.

İnsanlar eskiye oranla birbirlerine daha yakın çalıştıkları için bu konu önem kazandı. Birçok çalışanın ağır parfüm ya da kolonya kokularına karşı alerjisi olduğu için en iyisi bunları kullanmamaktır. Her gün duş alın. Dünya tari­hinde her patron, bir çalışanına kötü koktuğunu söylemek zo­runda kalmıştır. Ancak bunu yapmaktan nefret ederler.

Hamileler için de belirli kurallar vardır.

Bu görece yeni bir ka­tegoridir; çünkü son zamanlarda şişen karnı açıkta bırakmak ya da üzerinde İlginç yazılar olan tişörtler giymek moda oldu. Siz bir yandan hamileliğin tadını çıkarırken bir yandan da di­ğerleri gibi kurallara uyun. Özel yaşantınızda hamileliğinizi istediğiniz kadar belli edebilirsiniz; ancak işyerinde bunu yap­mamalısınız.

Titizlik önemlidir.

Genellikle küçük şeyler çalışanları rahatsız eder. Ayakkabılarınız her zaman boyalı ve temiz olsun. Giysi­leriniz salaş ya da eski görünmesin. Kıyafetlerinizi kolala­manıza gerek yok, ancak buruşuk olmamalarına da dikkat edin (evet, özenle ütülemek zorundasınız). Pahalı giysiler alama-sanız da biraz zaman ayırarak temiz ve derli toplu görünebi­lirsiniz.

Son olarak patronların, kendilerini en çok, kendilerine benze­yen insanların yanında rahat hissettiklerini unutmayın. Yani pat­ronunuz sürekli keten pantolonlar ve tişörtler giyiyorsa, sizin de böyle giyinmenizde sakınca yoktur. Ancak patronunuz ofise ceket ve kravatsız gelmiyorsa, ayakkabıları hep pırıl pırıl, yüzü hep tıraşlıysa siz de bunlara özen göstermelisiniz.