Fark Yaratın.

MentalPress 30

Tüm başarılı insanlar fark yaratırlar.

İşte her günkü katkınızın, önemsediğiniz insanlar, (müşterileriniz, meslektaşlarınız, patronunuz vs.) için bir fark yarattığından emin olun.

Diğerleri gibi olduğunuzda kimse sizi fark etmez ve tercih edilme olasılığınız rasgele elemenin insafına kalır.

Her insanın emsalsiz olduğu ön bilgisi dikkate alındığında, bir fark ya­ratmak hiç de zor değildir. Ancak böy­leyken bile, birçokları kendilerini diğerlerinden  farklılaştırmak için  mücadele verir. Kısa listede altı aday olması halin­de, diğer beş kişiyle aynı olmak işinize gelmez—sizi sıradan aday­lardan ayıran bazı farklı deneyimler, başarılar ve özellikler gerekir.

Söylediğiniz ya da yaptığınız her şeyde farklılaşma ve kendi özgün yaklaşımınızı geliştirme fırsatı yatar. Bu fiilen sizin "farklı satış vaadiniz" haline gelir. Örneğin, şu yollarla bir fark yarata­bilirsiniz:

...özgün profesyonel uzmanlık

...özgün ilişki becerileri

...özgün kişilik

...belirli bir sektörde özgün deneyim

...ekip üyelerini motive etmekte özgün yetenek

...sonuç alma, konusunda özgün geçmiş deneyimler.

Kariyeriniz boyunca sürecek olan bir meydan okuma da sizi geleneklerin merkezindeki kalabalıklardan ayrı bir yere koyan belirgin bir performans geçmişi geliştirmektir. Sizi farklı kılan ve o kritik karar anı geldiğinde seçilme ihtimalinizi artıran ana faktör­leri geliştirmeniz ve bilmeniz gerekir.

Fark yaratmak için hazırlanırken kendinize şu gerekli soruları sormalısınız: "Mevcut işimde (veya çalışmalarımda) hangi yön­den fark yaratıyorum?" "Önceki işlerimde hangi yönden fark ya­rattım?"

Filipin Havayollarında kıdemli bir uçuş hostesi şöyle söylüyor: "Meşgul olsam bile, yolculara kendi­lerini önemli hissettirdiğini bildiğimden, onlarla konuşmak için vakit yaratırım." O birçok havayolunda işini isteksizce yapan, ku­ralları harfiyen uygulayarak rutini izleyen uçuş hostesinden çok farklıdır. Fark yaratmak, rutinin ve o andaki mevcut işin ötesine geçmekle ilgilidir.

İşte bazı başka örnekler...

... kendisini yabancı hisseden yolcuların dostluğunu kazanmak için özgün bir yeteneğiniz var

....önemli kalite sorunlarını ele almak ve çözmek konusunda özgün bir beceriniz var

.. .gergin yolcuları rahatlatmakta özgün deneyim sahibisiniz

... karmaşık bilgisayar yazılım sistemi kurmak için özgün bir yeteneğiniz var

... işleri çabucak yapmak konusunda özgün bir tarzınız var

... işinizin istisnai kalitesi sadece size özgü

...bir sorunu anlamaya çalışmak ve kökenindeki nedeni çabu­cak saptamaktaki tarzınız benzersiz.

Diğerleri gibi olduğunuz zaman sizi çok az insan hatırlaya­caktır. Kendinizi farklılaştırdığınız özellikler ve katkılarınızla ha­tırlanmaya değer olursunuz.

Verilen sözün yerine getirilmediği örnekteki gibi, birçokla­rının güvenilmez olduğu bilinen bir dünyada yaşadığımız göz önünde tutulursa, bazı başarılı insanlar sırf yüzde 100 güvenilir olmakla bir fark yaratırlar. Sağlayacaklarını söyledikleri şeyi sağ­larlar. Kimseyi asla yüzüstü bırakmazlar. Hoş sözleri eyleme dö­nüştürmek konusunda çoğu insana güvenilemeyen bir toplum­da, onlar tümüyle güvenilir hale gelirler.

Fark yaratmanın kilit noktası, küçük şeylerin büyük fark yaratabilmesidir. Ticaret dünyasında müşteriler büyük şeyleri doğal karşılama eğilimindedirler, fakat sizi genellikle küçük şeylerle de­ğerlendirirler.

Birkaç yıl önce başımdan bir boşanma geçti. Bana yardım edecek bir avukata ihtiyacım vardı, İngiltere'de, bir avukatla an­laşmayı taahhüt etmeden önce ücrete tabi olmayan yarım saatlik bir ön görüşme yapmak kabul edilmiş yasal bir uygulamadır. Böy­lece, menfaatimi temsil etmesi için birini tercih etmeden önce altı farklı avukatla görüşmeye karar verdim. Avukatların ikisi lis­temden hemen elendi, çünkü randevu almak için aradığımda te­lefonu açan kimse olmadı. Küçük şeyler büyük fark yaratır. Kalan dört avukatın biri yarım saatlik görüşmemizde saatine bakıp dur­du. İkincisi bütün konuşmayı kendisi yaparak kişisel şartlarımla hiç ilgilenmedi. Üçüncüsü ofisine girmeme izin vermeden önce kimliğimi ve adres bilgilerimi talep etti. Anlaştığım dördüncüsü ise beni oturttu, içecek bir şeyler ikram etti ve anlattıklarımı dik­katle dinledi.

Küçük şeyler büyük fark yaratır. Eğer bunu okuyan bir avukatsanız bir fark yaratmanızı ve müşterinize bir fincan çay ikram etmenizi öneririm! (Benim durumumda bunu dört kişiden biri yaptı.)

Uygulamalar

Kendi "farklı satış vaadinizi" geliştirmek üzerine odaklanın.

Kendinizi bir örnek olarak kullanarak aşağıdakileri yeniden yazın:

Bir işletme yöneticisi olarak işletme verimliliğini artırıp mali­yetleri düşürerek fark yarattım.

Ekip liderliğini devraldığımda moraller düşüktü. Moral yük­seltmek için ekip oluşturmanın üzerinde önemle durarak bir fark yarattım.

Mezun bir stajyer olarak yeni sistemimizdeki küçük arızaları yok etmek için gayret gerektiren bir projeyi başarıyla tamam­layarak fark yarattım.

GÜÇLENDİRİCİLER

Bu yolculuk sizindir.

Yaptığınız iş sizindir.

Kariyeriniz sizindir.

Geleceğiniz yalnızca sizindir.

Gitmek istediğiniz yere kendiniz gitmek zorundasınız.

Bir gezgin olamazsınız.

Başka hiç kimse sizi gitmek istediğiniz yere götüremez.

Motivasyon güçlendiricinizdir.